Tüm Üretici Köylüler Sendikası (TÜMKÖYSEN) Balıkesir Şubesi, tarıma desteğin artırılmasını talep etti. Burhaniye Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen basın açıklamasına TÜMKÖYSEN Genel Başkanı Şuayip Çetin, şube yöneticileri ve çok sayıda yurttaş katıldı.

Genel Başkan Şuayip Çetin, yaptığı açıklamada, tarım desteklerinde yıllardır köylülerin hak ettiği payı alamadığını belirterek şunları söyledi:

“Doğrudan Gelir Desteği (DGD) ile başlayan süreçte, destekleme uygulamaları zaman içinde değişti. Ancak ülke tarımı ve üretici köylüler, bütçeden ihtiyaç duyduğu desteği hiçbir zaman tam olarak alamadı. Alan bazlı destek uygulamasından vazgeçildi, mazot ve gübre desteği artırılıyor denildi, ama bunlar kısa sürede kaldırıldı. Şimdi alan bazlı katsayılı destek sistemi uygulanıyor.”

Çetin, tarım desteklerinin adının ve yönteminin yıllar içinde değiştiğini, bütçeden ayrılan payın miktarının her yıl artıyormuş gibi görünse de Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içindeki payının düştüğünü belirtti.

Çetin, şunları söyledi:

“2006 yılında çıkarılan Tarım Kanunu’nda, bütçeden tarım desteklerine ayrılan payın GSYH’nın yüzde 1’inden aşağı olamayacağı belirtilmesine rağmen, destekler hiçbir zaman bu seviyeye ulaşmadı. Son yıllarda bu oran yüzde 0,3 seviyelerine kadar geriledi.”

Çetin, tarım ve gıda üretiminde adaletsizliğe de dikkat çekti:

“2003/5868 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yük ve yolcu taşıyan gemiler, ticari yatlar ve balıkçı teknelerine akaryakıtın ÖTV’si sıfırlandı. Ancak 86 milyon insanın sofrasına ürün sağlayan köylüye bu kolaylık sağlanmıyor. Emek verip üretimi biz yapıyoruz ama ürünün fiyatını aracı, tüccar, ihracatçı ve sanayici belirliyor.”

Köylülerin afetler karşısında yalnız bırakıldığını vurgulayan Çetin, “Zirai don, kuraklık, sel gibi doğal afetlerde köylü kaderiyle baş başa bırakılıyor. Afetlerden sonra açıklanan zarar tazminleri gerçek zararı karşılamıyor. Küçük üretici köylülerin üretime devam etmesini sağlamak için borçların silinmesi ve nakdi yardım yapılması ise gündeme bile alınmıyor” dedi.

"İthal edilen hayvanların yüksek fiyattan satılmasına son verilmeli, hayvancılık desteklenmeli"

Çetin, iktidarın tarım yerine ithalatı güvence gördüğünü belirterek şöyle konuştu:

“Buğday, ayçiçeği, mısır, et ve canlı hayvan başta olmak üzere birçok ürün ithal edilir duruma geldi. İthalat, tarım ve gıda tekellerine rant sağlama politikası haline geldi. Et ithalatından elde edilen gelirle Et ve Süt Kurumu vergi rekortmeni oldu, ama hayvancılığı geliştirecek önlemler alınmadı. Yem fiyatları artarken çiğ süt fiyatları yerinde sayıyor, inekler kesime gidiyor.”

Çetin, mera ve yaylalarla ilgili uygulamalara da tepki gösterdi:

“Yaylaların ıslah edileceği ve hayvancılığın destekleneceği söylenerek köylüden para alınıyor. Torba yasayla çıkarılan maden yasasıyla tarım alanları, mera ve yaylalar maden şirketlerinin talanına açıldı. İş makineleriyle sadece zeytinler değil, ülkenin geleceği de kırıma uğruyor.”

Çetin, talepleri şöyle sıraladı:

1. Bütçeden tarıma ayrılan pay, Tarım Kanunu’nda belirtilen GSYH’nın yüzde 1’inin üzerine çıkarılmalı.
2. Mazot, ilaç, gübre, yem gibi tüm tarım girdilerinden ÖTV ve KDV gibi dolaylı vergiler kaldırılmalı.
3. Tarım ürünlerinin fiyatı, üretici köylüler ve örgütleri tarafından belirlenmeli. Alım fiyatları Maliyet +%25 kâr +%25 refah payı üzerinden hesaplanmalı, taban fiyatın altına ürün alımı yasaklanmalı.
4. Çiğ süt fiyatı, bir litre sütle en az 1,5 kg yem alınabilecek seviyede belirlenmeli.
5. İthal edilen hayvanların yüksek fiyattan satılmasına son verilmeli, hayvancılık desteklenmeli.
6. Yaylaların ıslahı için hayvan yetiştiricilerinden para alınmasına son verilmeli.
7. Tarım ürünleri fiyatının ithalat yoluyla baskılanmasına son verilmeli, ithalat durdurulmalı ve üretim desteklenmeli.
8. Afetlerden zarar gören yoksul ve küçük üretici köylülerin zararları karşılanmalı, nakdi yardım yapılmalı ve borçları silinmeli.
9. Tarım alanlarını, meraları, yaylaları ve ormanları maden şirketlerinin tahribatına açan “maden yasası” iptal edilmeli.