Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, Kocaeli Dilovası’ndaki Ravive Kozmetik fabrikasında çıkan ve 6 işçinin yaşamını yitirdiği yangına ilişkin Şişli Cevahir AVM önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Bu yangın ne bir kaza ne de ihmal. Bu, örgütlü bir sömürü düzeninin, denetimsizliğin ve cezasızlığın sonucudur” denildi.
Açıklamayı KESK Şubeler Platformu adına SES Anadolu Yakası Şube Eş Başkanı Hatice Yayla okudu. Yayla, “4’ü kadın, 2’si çocuk işçi yanarak yaşamını yitirdi. Bu ülkede işçi sağlığı ve güvenliği kâğıt üzerinde bırakıldı, insan hayatı patronların kâr hırsına teslim edildi” dedi.
“Yangın değil, sistematik sömürü düzeni”
Yayla, Dilovası’ndaki iş cinayetinin, devletin denetimsizliğiyle büyüyen sömürü düzeninin sonucu olduğunu belirtti. Yayla, “Çok tehlikeli sınıfta yer alan bir kimyasal depoda çocuk işçilerin çalıştırıldığı, yangın tahliye sistemlerinin yetersiz olduğu biliniyordu. Mahalle sakinleri defalarca şikâyette bulundu ama hiçbir önlem alınmadı. Bu, göz göre göre işlenen bir cinayettir” diye konuştu.
Beşiktaş’taki 29 işçinin yaşamını yitirdiği yangın, Soma ve Ermenek maden faciaları, Hendek’teki patlama gibi örnekler hatırlatan Yayla, “Bu ölümler birer istisna değil, bu düzenin kendisidir. Her gün tezgâh başında, vardiyada, servis yolunda ölüyoruz” ifadelerine yer verdi.
“Cezasızlık politikası sürüyor”
Yayla, iş cinayetlerinin ardından her defasında birkaç görevlinin “açığa alındığını” ancak gerçek sorumluların yargılanmadığını vurguladı; “Bu ihmal değil, örgütlü bir cezasızlık politikasıdır. Devlet bu suça göz yummakta, sorumluluk almamakta, hatta suç ortaklığı yapmaktadır.”
“Çocuk işçiliği ve taşeronlaştırma son bulmalı”
Yayla, taleplerini şu sözlerle dile getirdi; “Çocuk işçiliği derhal sonlandırılmalı, kayıt dışı ve güvencesiz çalışmaya son verilmelidir. İş sağlığı ve güvenliği denetimleri bağımsız kurumlarca yapılmalı, taşeron ve esnek çalışma biçimleri ortadan kaldırılmalıdır.”
KESK İstanbul Şubeler Platformu, iş cinayetlerinin hesabının sorulması ve güvenceli çalışma hakkı için mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.
SENDİKA BÜLTENİ SAYFASINI