Hem hiçbir etkisi ve yetkisi yokmuş hem de hakem bunlar olmasaymış masaya teklif vs. getirmeyecekmiş. Bu nasıl bir açıklama, neyi amaçlıyor, bir sendika neden böyle bir savunma metni paylaşır diye anlamaya çalıştım, bir mantık bulamadım.
Madem masaya teklifi sizin ısrarınız getirdi, neden son ana kadar ısrarcı olmadınız, masada kalmadınız ve bu kazanımları imza altına aldırmadınız? Memur Sen, hakem öncesi masada ne aldıysa onu onaylatmak için son ana kadar çalışmış, siz de öyle yapsaydınız, neden masadan kalkmayı en başından beri aklınıza koydunuz? Öyleyse sizi masaya zorla oturtan hangi güçtü diye sormazlar mı?
Gerçekten ibretlik bir açıklama olmuş, evlere şenlik. Böyle bir açıklama yapacağına, şöyle deseydiniz daha mantıklı olurdu: “Biz sorumlu davrandık, devlet bize bir görev verdi, onu yaptık. Şimdiki pozisyonumuz gerçekten zor, bizi anlayın. O esip gürlediğimiz, memuru sattılar diye rutin metni her yıl paylaşarak sıvıştığımız günler geride kaldı, bizi anlayın. Bir de karşımızda tecrübe abidesi Memur Sen var, işimiz hiç de kolay değil.”
Bu açıklama Kamu Sen’in intiharıdır. Baştan uysal davranmış, yetkili sendika ile uyumlu çalışmış, beraber açıklama yapmışlar, sonra ise durumu kurtarma telaşına düşmüşlerdir. Bu durumun birkaç önemli sebebi vardır. Bunlardan biri Kamu Sen, üyesinin talepleri doğrultusunda karar verebilen bir konfederasyon değildir. Böyle bir yetenekleri yoktur. Üye iradesiyle göreve gelmeyen yönetimler, üye tercihine göre karar veremezler.
Bir diğer sebep ise 4688 Sayılı Yasadır. Bu yasa bu hali ile sendikaları, hakemi, memuru değersizleştirmektedir. Ucube bir kanundur. Dünyada örneği olmayan hükümleri vardır. Yetkisizim, etkisizim diye bas bas bağıran bir sendikayı, üyenin menfaati için değil de siyasi dengeler üzerinden masaya oturtursanız, böyle ibretlik açıklamaları okumak zorunda kalırsınız. Sendikal özgürlük veya sarı sendika başlıklı araştırmalara iyi malzeme verdiniz, en azından literatüre katkınız olacak, bunula teselli olabilirsiniz.
Açıklamanın diğer kısımları boş laftır. Masa toplandıktan sonra oturmuş, herkesten önce kalkmışlar. Yani oturmasanız da kalkmasanız da bir şey fark etmiyormuş. Neden kendinizi yordunuz ki? Tatile gitseydiniz, döndüğünüzde dinlenmiş kafayla, bu sendikayı yeniden nasıl diriltebiliriz diye işe koyulsaydınız.
Size yardımcı olayım biraz isterseniz. Buradan çıkışın yolu önce sendikayı kendi dinamikleri üzerinden yeniden, üye iradesiyle yapılandırmaktan geçer. Seçim yönetmeliği örneklerine, Memur Sen’e bağlı sendikaların internet sitelerinden ulaşabilirsiniz. Başka da kurtuluş yolunuz yok, bu halinizle ocak bile olamazsınız. Sendikacılık demek her şeyden önce özgün ve özgür olmak demektir.
Kamu Sen tarafından kamuoyuna geçilen bilgi notu
SEKİZİNCİ DÖNEM TOPLU SÖZLEŞME GÖRÜŞMELERİ SONA ERDİ
1. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu 11 kişiden oluşur.
2. Bunlardan 5’i Kamu İşveren tarafı temsilcisi, 1’i de Kurul Başkanı olmak üzere 6 üye, doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından seçilmektedir.
3. Yetkili konfederasyondan 2, en çok üyeye sahip diğer iki konfederasyondan birer üye ile yine Cumhurbaşkanı tarafından seçilen 1 akademisyen olmak üzere, toplamda 5 üye ise kamu görevlileri temsilcilerini oluşturmaktadır.
4. Buna göre Kurul’da Başkanla birlikte 6 üye Kamu İşveren tarafını, 5 üye ise kamu görevlileri tarafını temsil ederken Türkiye Kamu-Sen Kurul’a 1 üye ile katılmaktadır.
5. Kurulun toplanabilmesi için ya yetkili konfederasyon olan Memur-Sen’in ya da Kamu İşveren tarafının başvuru yapması gerekmektedir. Bu yollun dışında Türkiye Kamu-Sen ya da başka bir konfederasyon, Kurulun toplanması için başvuruda bulunamaz.
6. Kanuna göre Kurul en az 8 kişiyle toplanır. Cumhurbaşkanı tarafından görevlendirilen ve Kamu İşverenini temsil eden 6 üyenin katılımı, Kurulun toplanma yeter sayısına ulaşması için yeterli değildir.
7. Kurul’un toplanması için kamu görevlileri tarafından en az 2 üyenin daha toplantıya iştiraki gerekmektedir.
8. Türkiye Kamu-Sen, 1 üyesi ile tek başına Kurul toplantısına katıldığında Kamu İşveren tarafının 6 üyesi ile birlikte Kurul, 7 üyeye ulaşacağından, toplantı yeter sayısına ulaşılamamaktadır.
9. Ancak yetkili konfederasyonun sahip olduğu 2 üye ve yine yetkili konfederasyonun önerdiği öğretim görevlisinin katılımı durumunda Kurul, toplantı yeter sayısına ulaşabilmektedir.
10. Bu seneki toplu sözleşme görüşmelerinde imza hakkına sahip olan Memur-Sen, Kurul’u toplantıya çağırmamıştır. Ancak Kamu İşveren tarafının başvurusu üzerine Kurul üyeleri toplantıya davet edilmiştir.
11. Türkiye Kamu-Sen’in tek başına toplantıya katılması ya da katılmaması Kurul’un toplantı yeter sayısına ulaşmasına etki etmemektedir.
12. Yetkili konfederasyon olan Memur-Sen’in 2 üyesiyle masaya gelmesi ve Memur-Sen’in önerdiği akademisyenin de katılımı sonucunda Kurul, 9 üye ile toplantı yeter sayısına ulaşmıştır.
13. Türkiye Kamu-Sen de Kurul’un toplanması üzerine, Kanunun öngördüğü 1 üyesi ile toplantıya katılmış, kamu görevlilerinin beklenti ve taleplerini güçlü bir biçimde burada da dile getirmiş ve Kamu İşveren tarafından daha adil ve beklentilere cevap verecek bir yeni teklif getirmesini talep etmiştir.
14. Yetkili konfederasyon ise bu süreçte yeni bir teklif talep etmektense toplu sözleşmede karar altına alınan 58 maddenin bir an önce oylanması için gayret göstermiş, Türkiye Kamu-Sen’in ısrarları ve itirazları sonucunda Kamu İşveren tarafı yeni bir teklif sunmuştur.
15. Israrlarımız sonucunda Kamu İşveren tarafınca getirilen ve 5 farklı konuda ve 2027 yılına% 1 iyileştirme içeren yeni teklifin de kamu görevlilerinin sorunlarının çözümüne katkı sağlamayacağını gördüğümüzden, üyemiz, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’ndan çekilmiştir.
16. Memur-Sen ise Türkiye Kamu-Sen’in salonu terk etmesinden sonra bir taraftan masada otururken diğer yandan masadan kalktığına dair yalan haberler yaptırarak, bir tarafta toplantı tutanağını oylayıp diğer tarafta masada olmadığını iddia ederek amacı kendinden menkul bir kampanya içerisine girmiş, bu yolla toplu sözleşmede yaptığı bütün yanlışları örtme gayretine düşmüştür.
17. Kaldı ki Türkiye Kamu-Sen, masaya oturduğu ilk andan itibaren kamu görevlilerini tatmin edecek yeni bir teklifle gelinmemesi durumunda masayı terk edeceğini Kurul üyelerine açıkça ifade etmiştir. Bu duruma bütün Kurul üyeleri şahittir; toplantı tutanaklarında da mevcuttur.
18. Türkiye Kamu-Sen masayı terk ettikten sonra yapılan oylama ile toplantı tutanağı imzalanmıştır.
19. Toplu sözleşme sürecini doğru yönetemeyerek, pazarlıkları masadan kaçırıp kapalı kapılar ardına çekmeye çalışarak, Kurul’u toplantıya çağırmayıp ardından da Kurul toplantılarına katılıp, kendini inkâr eden, Kurul’un çalışmasına vesile olarak milyonlarca kamu çalışanının hakkına giren yetkili konfederasyon, yalan haberler yaptırarak aileleriyle birlikte 25 milyon vatandaşın vebalinden kurtulamaz.
20. Toplu sözleşme sürecinin hiçbir aşamasında Türkiye Kamu-Sen, karar verme, itiraz etme ve belirleyici imza yetkisine sahip değildir.
21. Bugün toplu sözleşme sürecinin sonuçsuz kalmasının en önemli müsebbibi, Kamu İşveren tarafından önce tutarsız, plansız, programsız ve çelişkili tavırlarıyla toplu sözleşme görüşmelerini heba eden yetkili konfederasyon olmuştur.
22. Bu haliyle yetkili konfederasyonun kriz yönetme becerisinden yoksun, memurları temsil kabiliyetinden uzak olduğu, başarısızlığını yalanlarla ve iftiralarla geçiştirmeye çalıştığı gün gibi ortaya çıkmıştır.
23. Türkiye Kamu-Sen, bugüne kadar olduğu gibi bu yılki toplu sözleşme sürecinde de sorun çözmeye odaklı, kamu çalışanlarının haklarını korumayı ve geliştirmeyi amaçlayan yaklaşımı, bütün diyalog ve pazarlık yollarını açık tutmaya çalışan yapıcı tutumu ile sürece katkı sunmuş, yetkili konfederasyonu masaya ve pazarlığa çekmeye çalışmıştır.
24. Yaptığımız eylemlerle, basın açıklamaları yoluyla, yetkililerle görüşmeler yaparak, son olarak da 18 Ağustos günü gerçekleştirdiğimiz iş bırakma eylemimizle imza yetkimiz olmadığı halde kamu çalışanlarının yanında, haklı taleplerimizin kabul görmesi için tüm mücadele yollarını da kullandık, sendikacılık adına yapılması gereken ne varsa yaptık.
25. Bu süreçte masada kanunen yer alamayan bazı sendikaların, kamu çalışanlarını manipüle etme gayretleri de gözlerden kaçmamıştır.
26. Masaya oturamayanların, masayı etkisizleştirmek için yaptıkları algı oyunları, yetkili konfederasyonun basiretsizliğiyle birleşince kamu çalışanları ve emekliler için yasal kurum ve kurullarda hak arama sekteye uğratılmak istenmiştir.
27. Gelinen aşamada 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri, bütün süreçleriyle sona ermiş bulunmaktadır. Kamu görevlilerinin haklarını ilerletmek için doğrudan TBMM yolunu işaret edenlerin, şu anda da bu yolu kullanmalarının önünde hiçbir engel yoktur.
28. Türkiye Kamu-Sen’in, memur ve emeklilerimizin birikmiş bütün sorunlarının çözümü için bundan sonraki süreçte de her türlü yolu ve imkânı kullanacağı, her türlü eylemi yapmaya hazır ve muktedir olduğu bilinmelidir
A. Tanıl KARAKUŞ
Eğitimci Yazar
SENDİKA BÜLTENİ SAYFASINI